sevk etmek

Significados de "sevk etmek" en diccionario inglés turco : 38 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	sevk etmek	forward v.
The draft constitutional treaty put forward by Valéry Giscard d'Estaing causes me great concern in this regard. Valéry Giscard d'Estaing tarafından ortaya konulan anayasal antlaşma taslağı beni bu konuda büyük endişeye sevk ediyor. More Sentences
2	General	sevk etmek	prompt v.
This has prompted me and my group to vote against this proposal. Bu durum beni ve grubumu bu teklife karşı oy kullanmaya sevk etti. More Sentences
3	General	sevk etmek	lead v.
This consideration leads me to put a number of questions to the Council, and also to the Commission. Bu düşünce beni Konseye ve aynı zamanda Komisyona bir dizi soru yöneltmeye sevk ediyor. More Sentences
4	General	sevk etmek	stir v.
Discontent stirred the factory workers to mutiny. Yaşanan hoşnutsuzluk fabrika işçilerini isyana sevk etti. More Sentences
Law
5	Law	sevk etmek	lead v.
This consideration leads me to put a number of questions to the Council, and also to the Commission. Bu düşünce beni Konseye ve aynı zamanda Komisyona bir dizi soru yöneltmeye sevk ediyor. More Sentences
Common Usage
6	Common Usage	sevk etmek	dispatch v.
7	Common Usage	sevk etmek	refer v.
General
8	General	sevk etmek	quarterback v.
9	General	sevk etmek	urge v.
10	General	sevk etmek	guide v.
11	General	sevk etmek	incite v.
12	General	sevk etmek	route v.
13	General	sevk etmek	push v.
14	General	sevk etmek	consign v.
15	General	sevk etmek	motivate v.
16	General	sevk etmek	propel v.
17	General	sevk etmek	send v.
18	General	sevk etmek	drive v.
19	General	sevk etmek	impel v.
20	General	sevk etmek	conn v.
21	General	sevk etmek	turn v.
22	General	sevk etmek	rid v.
23	General	sevk etmek	depeche v.
24	General	sevk etmek	dispeed v.
25	General	sevk etmek	command v.
26	General	sevk etmek	power v.
Phrasals
27	Phrasals	sevk etmek	send on v.
Trade/Economic
28	Trade/Economic	sevk etmek	route v.
29	Trade/Economic	sevk etmek	induce v.
30	Trade/Economic	sevk etmek	dispatch v.
31	Trade/Economic	sevk etmek	carry v.
32	Trade/Economic	sevk etmek	despatch v.
33	Trade/Economic	sevk etmek	consign v.
Law
34	Law	sevk etmek	conduct v.
Politics
35	Politics	sevk etmek	refer to v.
Technical
36	Technical	sevk etmek	induce v.
37	Technical	sevk etmek	impel v.
Military
38	Military	sevk etmek	propel v.

Significados de "sevk etmek" con otros términos en diccionario inglés turco: 102 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	hava yoluyla sevk etmek	lift v.
One hundred and twenty rescue workers were lifted into the disaster area. Yüz yirmi kişilik kurtarma ekibi hava yoluyla felaket bölgesine sevk edildi. More Sentences
Medical
2	Medical	(başka bir doktora) sevk etmek	refer v.
In particular, the appointing authority will have to decide whether to refer the case to a disciplinary board. Özellikle atamayı yapan makamın davayı bir disiplin kuruluna sevk edip etmeyeceğine karar vermesi gerekecektir. More Sentences
General
3	General	uluslararası standartlar örgütü konteynırlarını teslim almak, yönetmek ve sevk etmek için gereken gereç taşıma ekipmanı parçaları	container-handling equipment n.
4	General	adliyeye sevk etmek	forward to the court system v.
5	General	sevk etmek (bir kimseyi bir şey yapmaya)	prompt to v.
6	General	boru hattından sevk etmek	pipe v.
7	General	kötü yola sevk etmek	misguide v.
8	General	kötü yola sevk etmek	debauch v.
9	General	uzlaşmaya sevk etmek	brought into accord v.
10	General	maceraya sevk etmek	channel v.
11	General	uzlaşmaya sevk etmek	bring into accord v.
12	General	yanlış yola sevk etmek	betray v.
13	General	adliyeye sevk etmek	forward to the courthouse v.
14	General	yardıma sevk etmek	brought into favor v.
15	General	emekliye sevk etmek	retire v.
16	General	sevk ve idare etmek	conduct v.
17	General	kötü yola sevk etmek	lead somebody up the garden path v.
18	General	hasta sevk etmek	send a patient v.
19	General	hastaneye sevk etmek	send someone to hospital v.
20	General	hastaneye sevk etmek	refer a patient to a hospital v.
21	General	mahkemeye sevk etmek	referring a case to the court v.
22	General	endişeye sevk etmek	cause worry v.
23	General	endişeye sevk etmek	worry someone v.
24	General	endişeye sevk etmek	give someone worry v.
25	General	yanlış yola sevk etmek	mislead v.
26	General	asker sevk etmek	surge soldiers v.
27	General	asker sevk etmek	send in the troops v.
28	General	asker sevk etmek	deploy soldiers v.
29	General	asker sevk etmek	despatch soldiers v.
30	General	mal sevk etmek	remove goods v.
31	General	mahkemeye sevk etmek	bring into court v.
32	General	mal sevk etmek	forward goods v.
33	General	disipline sevk etmek	refer to disciplinary (committee etc) v.
34	General	ümitsizliğe sevk etmek	drive someone to desperation v.
35	General	tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk etmek	send someone to the court for arrest v.
36	General	sevk ve idare etmek	lead v.
37	General	doğru yola sevk etmek	reclaim v.
38	General	birlikteliğe sevk etmek	throw v.
39	General	doğru yola sevk etmek	amend [obsolete] v.
40	General	paniğe sevk etmek	lathe v.
41	General	(treni oluşturan parçaları) tren hazırlama veya triyaj garına sevk etmek	marshall v.
42	General	yanlış şekilde sevk etmek	missend v.
43	General	kötü yola sevk etmek	debosh v.
44	General	acele sevk etmek	despeed v.
45	General	kötü yola sevk etmek	infect v.
46	General	(istenen eyleme) sevk etmek	coax v.
47	General	uzlaşmaya sevk etmek	comply [obsolete] v.
48	General	aşırılığa sevk etmek	fanaticize v.
49	General	aşırılığa sevk etmek	fanaticise v.
50	General	gemiyle sevk etmek	inship [obsolete] v.
51	General	önden sevk etmek	preadmit v.
52	General	önceden sevk etmek	preconsign v.
Phrasals
53	Phrasals	(bir şeyi) yapmaya sevk/teşvik etmek	serve as the driving force (behind someone or something) v.
54	Phrasals	(bir şeyi) yapmaya sevk/teşvik etmek	serve as the driving force v.
55	Phrasals	(birini) bir şey yapmaya sevk etmek	provoke (one) to v.
56	Phrasals	kayıkla (bir şeye/yere) sevk etmek	row out to (something or some place) v.
57	Phrasals	birini fiziksel, zihinsel, duygusal bir duruma sevk etmek	send into (something or some place) v.
58	Phrasals	birini bir duruma sevk etmek	send someone into a state or condition v.
59	Phrasals	(bir duruma) sevk etmek	stir to (something) v.
60	Phrasals	birini bir şey yapmaya sevk etmek	stir someone into something v.
61	Phrasals	birini bir şey yapmaya sevk etmek	stir someone to something v.
62	Phrasals	bir duruma sevk etmek	whip into (something) v.
63	Phrasals	bir ruh haline sevk etmek	whip into v.
64	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye/bir yere) sevk etmek	dispatch (someone or something) to (someone, something, or some place) v.
65	Phrasals	birini/bir şeyi birine/bir şeye sevk etmek	dispatch someone or something to someone or something v.
66	Phrasals	(biri/bir şey) varmadan sevk etmek	send ahead for (someone or something) v.
67	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden) zorla dışarı sevk etmek	clear (someone or something) out of (some place) v.
68	Phrasals	bir şeyi bir şeye sevk etmek	send something into something v.
69	Phrasals	bir şeyi bir şeye sevk etmek	send something in v.
70	Phrasals	(bir yerden birini/bir şey) sevk etmek	dispatch (someone or something) from (some place) v.
71	Phrasals	-den sevk etmek	dispatch from v.
72	Phrasals	-e sevk etmek	dispatch to v.
73	Phrasals	-e sevk etmek	drive on v.
74	Phrasals	(bir şeye) sevk etmek	drive someone on (to something) v.
75	Phrasals	ayrılmaya/bırakmaya sevk etmek	ease out v.
76	Phrasals	ayrılmaya/bırakmaya sevk etmek	ease on out v.
77	Phrasals	bir şeyi (bir yerden birine/bir şeye) sevk etmek	forward something (from some place) (to someone or some place) v.
78	Phrasals	'-e sevk etmek	forward on v.
79	Phrasals	(birini bir şeye) sevk etmek	incite (someone) (to something) v.
80	Phrasals	kayıkla (bir şeye/yere) sevk etmek	row out to v.
81	Phrasals	(birine/bir yere) sevk etmek	send over v.
Idioms
82	Idioms	yanlışa sevk etmek	lead astray v.
83	Idioms	(birini) disipline sevk etmek	bring someone up for something v.
84	Idioms	birisini ciddi manada düşünmeye sevk etmek	give somebody food for thought v.
85	Idioms	birini doğru yola sevk etmek	point someone in the right direction v.
86	Idioms	(birini) yanlış yola sevk etmek	take (one) for a sleigh ride v.
87	Idioms	birini yanlış yola sevk etmek	take someone for a sleigh ride v.
88	Idioms	(bir şey) yapmaya sevk etmek	lead one to v.
89	Idioms	yapmaya sevk etmek	lead to do v.
Formal
90	Formal	yeniden sevk etmek	reconsign v.
91	Formal	tekrar sevk etmek	reconsign v.
Trade/Economic
92	Trade/Economic	mal sevk etmek	convey goods v.
93	Trade/Economic	sevk etmek (mal vb)	despatch v.
94	Trade/Economic	ürün sevk etmek	consign v.
Law
95	Law	yanlış yola sevk etmek	solicit v.
96	Law	mahkemeye sevk etmek	inbring v.
97	Law	mahkemeye sevk etmek	sist v.
Politics
98	Politics	yasa tasarısını komiteye sevk etmek	commit a bill v.
Technical
99	Technical	uluslararası standartlar örgütü konteynırlarını teslim almak, yönetmek ve sevk etmek için gereken gereç taşıma ekipmanı parçaları	che (container-handling equipment) n.
Railway
100	Railway	(treni oluşturan parçaları) tren hazırlama veya triyaj garına sevk etmek	marshal v.
Medical
101	Medical	hastayı sevk etmek	transfer the patient v.
102	Medical	hasta sevk etmek	refer a patient v.